merhaba sevgili okurlarım size yeni bir yazıyla daha merhaba demek istiyorum
okuyunca duygu ve düşüncelerinizi benimle paylaşmanızı rica ediyorum
Ben Ahmet Çabıtçı. Görme engelliyim.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum.
Şu anda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünde öğrenimime devam ediyorum.
Bilgisayar alanında kendimi geliştiriyorum çünkü gelişime açık bir bireyim. Sadece görmüyorum.
Hayatım boyunca birçok zorlukla karşılaştım. Ancak en çok zorlandığım konu, hayata eşit katılım sağlayamamak oldu.
İçimde uzun süredir taşıdığım bir istek var: Ben de çalışmak istiyorum.
İnsan yalnızca yaşamakla değil, üretmekle, katkı sunmakla da var olur.
Ben de bu topluma katkı sunmak, üretmek, fayda sağlamak istiyorum.
Ne zaman bir iş arayışına girsem, karşıma görünmez duvarlar çıkıyor.
“Sen bunu yapamazsın” deniyor.
Oysa bilgisayar kullanabiliyor, yazı yazabiliyor, araştırma yapabiliyor, içerik üretebiliyorum.
Yeteneğimi, emeğimi ve isteğimi bir iş ortamında değerlendirmek istiyorum.
Karaman gibi şehirlerde engelli bireylerin iş bulması, büyükşehirlere kıyasla daha zor.
Çoğu zaman engelli bireylere “yardıma muhtaç” bir gözle bakılıyor.
Oysa biz yardım değil, fırsat istiyoruz
.
Çevremdekiler zaman zaman iyi niyetle “EKPSS’ye çalış, atanırsın” diyor.
Elbette bu sınav bir imkândır. Ancak herkes için eşit şartlar sunmuyor.
Puanlar çok yüksek, kontenjanlar oldukça sınırlı.
Üstelik sadece engelli bireyler değil, birçok üniversite mezunu da atama bekliyor.
Bu da gösteriyor ki, sadece diploma sahibi olmak ya da bir sınava girmek her zaman çözüm olmuyor.
İş bulmak için daha fazla istihdam alanına, toplumsal duyarlılığa ve gerçek eşitliğe ihtiyaç var.
Ben eğitimime devam ediyor, kendimi geliştirmeyi sürdürüyorum.
Çünkü üretmeye, çalışmaya ve fayda sağlamaya olan isteğim hiç bitmedi.
Bu yazıyı bir serzeniş olarak değil, bir çağrı olarak kaleme alıyorum
.
< Özellikle Karaman’daki işverenlere, yöneticilere, yerel basına ve duyarlı vatandaşlara seslenmek istiyorum:
Engelli bireyler yalnızca evde oturmak için değil; üretmek, katkı sağlamak, hayata karışmak için vardır.
Bir bilgisayarın başında veri girişi yapabilirim.
Bir çağrı merkezinde çalışabilirim.
İçerik üretebilir, dijital ortamlarda katkı sunabilirim.
Yeter ki gözlerim görmese de, kalbimi görenler olsun.
Bu talep sadece bana ait değil.
Benim gibi pek çok kişi, benzer bir istekle kapıları aralamaya çalışıyor.
Son Sözüm:
Karaman’dan tüm Türkiye’ye sesleniyorum:
Çalışmak istiyorum. Destek görmek istiyorum. Güven duyulmak istiyorum.
Yalnızca hayatta kalmak değil, hayata dâhil olmak istiyoruz.
Bize bu fırsatı sunan herkese saygı duyarız.
Yeter ki bize bir şans verilsin.
Bir düşünün:
İşe girmişsiniz.
Toplumun her alanında yer alıyorsunuz.
Hayata eşit katılıyorsunuz.
Ne kadar kıymetli değil mi?
Ben kimseye el açmıyorum.
Kimseden para istemiyorum.
Sadece emeğimin karşılığını almak istiyorum.
Her yolu denedim, her kapıyı çaldım.
Lütfen elinizi vicdanınıza koyun.
Bu sese kulak verin.
Herkes “bakarız, ederiz” diyor…
Ama sonuç olmuyor.
Kimse sessiz kalmasın.
Benim bir işe ihtiyacım var.
Ben sadece destek istiyorum.